vanspor , vangölü korsanları , karakobralar , vanspor, vansporluyuz , vansporlular , vanspor

tarihce

Dünden Bugüne

Vanspor 1974 yılında Siyah-Beyaz Van Gençlikspor ve Sarı-Larcivet Şengençler amatör takımlarının birleşmesiyle Sarı-Siyah renklerle Vanspor adıyla kuruldu.

1982-1983 sezonunda 1915′te Ruslar tarafından işgal edilen ve Ermeni Çeteleri tarafından yakılıp yıkılan, katliama uğrayan Van’ın bu acılı,yokluk, kara ve yaslı günleri yansıtan Siyah, 2 Nisan 1918 düşman işgalinden kurtuluşunu ve istiklalin, şehit kanlarını yansıtan kırmızıyı alarak Siyah -Kırmızı olarak terfi ligine katılan Vanspor, aynı sezonunda 2. Lige yükselmiştir.

Vanspor, 1993-1994 sezonunda 1. Lige çıktı. 1997 yılında rengini Mavi-Beyaz olarak değiştiren kulüp, 1997-1998 sezonunda sonuncu olarak 2. lige düştü. Ertesi sezon yeniden 1. lige çıktı. 1999-2000 sezonunda 2. lige düştü. 2000-2001 sezonundan sonra 2. Lig B Kategorisi’ne (3. Kademe) kabul edilen kulüp, 2001-2002 sezonunda 3. Lige, ertesi sezon Amatör Lig’e düştü. Bu takım halen İl Özel İdaresi Vanspor adıyla Amatörde oynamaktadır.

Vanspor’un küme düşüşünden beri profesyonel liglerden takımı olmayan Van ilinin hasretini dindirmek için 1982′de kurulan Van Belediyespor, 2004 yılında 3. Lig yükselme gruplarına kırmızı-mavi renklerle katıldı. Ancak başaramadı, iki başarısız denemeden sonra nihayet 2006 yılında 3. lige terfi etti.

3. Lig 1. Grupta adını ve renklerini değiştiren Van Belediyespor, Belediye Vanspor adıyla Kırmızı-Siyah renklere dönüşerek, mücadele etmiş ve 2007-2008 aezonunda grubunda şampiyon olarak 2. Lig’e çıkmıştır.

2008 – 2009 sezonunda BELEDIYE VANSPOR adiyla 2. lig 5. grupta liderliğini sürdürmektedir.

15.01.2009 tarihi itibariyle 2. lig B kategorisi yükselme grubunda mücadele edecektir.
Halen 2.lig 4.grup da mücadele etmektedir.

Önce Kan, sonra Van, dakika doksan, gol Kurthan. Fenerbahçe kanrevan… Diye başlayan nakaratla 1994 yılında tüm Türkiye Vanspor’u ve Van’ı keşfediyordu yeniden. Vanlılar sevinç içerisinde adeta birer zafer sarhoşu. Bu büyük maçı, bu futbol olayını yakından görmeye gelen tüm bölge halkı sevinç içerisinde. Hürriyet gazetesi günün anısına Vanspor’a özel zafer ilavesi veriyor. Televizyonlar Van’dan bahsediyor. Avrupa’da Cannes (Kan) maçından hezimetle dönen Fenerbahçe fark için çıktığı Van maçında ummadığı bir yenilgi almıştı. Fenerbahçe’nin emektar spor yazarı İslam Çupi ekranda ağlayarak, artık Fenerbahçe’yi yazmayacağından bahsediyor. Beşiktaş’tan, Galatasaray’dan Van’a tebrik mesajları ulaşıyordu. O hafta çıkan mizah dergileri bile Vanspor’ un Feneri yenmesini alaya alıyor, milyarlık futbolcuların mütevazı doğu takımı karşısında nasıl dize geldiğini anlatıyor. Evet işte böyle bir fırtına ile başlamıştı Vanspor’un 5 yıl sürecek o zamanki adı 1. lig olan Süper Lig macerası. Bu henüz başlangıçtı. Daha ne takımları dize getirecekti Vanspor. Hele Trabzonspor’u Avni Aker’de yenip kümede kalmayı başarıp şampiyonu değiştirmesi Avrupa’da yılın futbol olayı olacaktı. Ve daha neler neler. Vanspor’la küçük Anadolu takımlarının 4 büyükleri yenebilme hevesi başlamıştı artık. Diğer doğu takımlarının da önü açılmıştı. Bir Vanspor çıkabiliyorsa Erzurum, Elazığ, Diyarbakır, Malatya da çıkabilirdi. Evet, Vanspor olmazları başarıp ligin tozunu atıyorsa Avni Aker’de, diğer takımlar neden başarmasındı artık. Bir milat başlatmıştı Vanspor. Ligin gelmiş geçmiş en renkli takımıydı Vanspor. Doğunun gülen yüzüydü Vanspor. Yoksulluğun, unutulmuşluğun, kenara itilmişliğin haykırışıydı Vanspor. Doğu ve Batı arasında bir köprü idi artık. Gazeteler, televizyonlar bu sese kayıtsız kalamıyordu artık. Tıpış tıpış geliyorlardı dev kulüpler. Kentin taksicisinden, otelcisine, lokantacısından, seyyar satıcısına kadar herkes, bu rüya hiç bitmesin istiyordu. Fakat, ne yazık ki bu rüya çok uzun sürmedi. Her güzel şey gibi maalesef Vanspor’un da kıymetini bilemedik, misyonunu kavrayamadık. Oysa şimdilerde her türlü iç bulandırıcı, kafa karıştırıcı, gündem değiştirici, talihsiz olaylarla medyada boy gösteren bu güzel şehrimizde, Vanspor gibi sempatik bir balansa ne kadar da ihtiyacımız var. Eskiden sevimli canavarıyla Vansporun destansı galibiyetleri ile herkesin sempatisini kazanan Van kenti şimdi nelerle anılıyor. 1974 yılında kurulan takımımız 1993-94 yılında dönemin Van Valisi Mahmut Yılbaş tarafından ele alınarak adeta bomba gibi bir takım oluşturulmuştu. Teknik Direktör Enver Katip yönetiminde, futbolculardan Hüseyin, Necdet, Erkan, Cevdet, Turgay, Sinan gibi cengaverlerin üstün çabaları ve tabi ki muhteşem taraftarıyla 1. lige çıkmayı başarmıştı. İlk sezonunda Mehmet Başaygün yönetiminde, başta Fenerbahçe galibiyeti olmak üzere kendinden beklenmeyecek ölçüde sonuçlarla, herkese parmak ısırtacak bir performans  göstermişti. O sezon ilk yarıyı 7. sırada bitiren takımımız sezonu 12. sırada bitirmişti. 2. sezona talihsiz sonuçlarla başlayan Vanspor, Van’da oynanan olaylı Trabzonspor maçıyla zorlu bir döneme giriyordu. Bu maçta hakemin kötü yönetimi, takımını adeta çocuğu gibi seven seyirciyi çileden çıkarmış ve olaylar sonrası Vanspor 5-0 hükmen mağlup ilan edilmişti. Aynı sezon 2. devre Trabzon’da Teknik Direktör Ali Osman Renklibay yönetiminde  ölüm kalım maçına çıkan Vanspor  Erkan’ın 18. dakikada attığı golle ve kaleci Stingacıu’nun müthiş performansıyla Trabzonspor’u Avni Aker’ in çimlerine gömüyordu. Bu sonuç adeta bir deprem yaratıyordu ligde. Futbol otoriteleri bu mucizevi sonucu Avrupa’da yılın futbol olayı olarak yorumluyordu. Öyle ya Trabzonspor’un şampiyonluğuna ramak kalmışken, düştü düşecek gözüyle bakılan Vanspor nasıl oluyor da Avni Akerde Trabzonspor’u yenebiliyordu. Maç sonrası tüm Türkiye’de ve Trabzon’da büyük bir şok yaşanırken, Van da ise görülmemiş bir sevinç vardı. Ana haber bültenleri ilk haber olarak, ‘‘Canavar başını çıkardı, hamsiyi yuttu’’ diye geçiyordu bu tarihi sonucu. Televizyonlarda Trabzonspor’un dramatik yenilgisiyle ilgili komik skeçler gösteriliyordu. Fenerbahçeliler ise Vanspor’u kardeş takım  ilan etmiş, tebrik mesajı yağmuruna tutuyordu. Önceki sezon çelme takıp kendilerini şampiyonluktan eden Vanspor bu defa da onlara şampiyonluğu altın tepside sunuyordu. Fakat Vanspor için henüz kabus bitmemişti. Önündeki Beşiktaş maçını da kazanmalıydı. Nitekim Beşiktaş maçını da bir bayram günü, muhteşem taraftarının da desteğiyle yine Erkan ve Stingacıu’nun mükemmel oyunuyla 2-0 kazanarak ligde kalışını Van halkına çifte bayram yaşatarak haykırıyordu tüm Türkiye’ye. Bu maç sonrası Erkan ve Stingacıu’ya astronomik transfer teklifleri yağıyordu. Ligin bitmesine son iki maç kalmıştı. Denizli deplasmanı ve ardından evindeki Fenerbahçe maçıyla lig sona erecekti. Denizliden 1 puanla dönen Vanspor son maçında lider Fenerbahçe’yle karşılaşacaktı. Eskişehirspor’la çekişen Vanspor’un bu maçı 7 farklı bir skorla kaybetmesi ve Eskişehirspor’un da Trabzonspor’u deplasmanda en az 8 gollü farkla yenmesi gerekiyordu. O maça Trabzonspor tam 11 dakika geç çıkarak Van’da oynanan maçın gidişatına kulak kabartmıştı. Nitekim korkulan olmadı ve Trabzonspor Eskişehirspor’u farklı yenerek 2. lige gönderiyordu. Bu büyük maç için Van’a Türkiye’nin her yerinden Fenerbahçe taraftarı akıyordu. Vanspor seyircisi ise maça konsantre olmuş hatta kırmızı siyah bayraklarını sarı lacivert bayraklarla birbirine dikerek maçı beklemeye koyulmuştu. Maç günü stat mahşer günü gibiydi. Kapalı tribünün büyük bir bölümü Fenerbahçe seyircisi ile doluydu. Tribünlerde ise Fenerbahçe – Vanspor dostluğu yaşanıyordu. Açık tribündeki Vanspor’lu taraftarlarla kapalı tribündeki Fenerbahçeli taraftarlar karşılıklı olarak ‘‘En Büyük Vanspor, Şampiyon Fenerbahçe’’ diye bağırıyordu. Tüm Televizyon kanalları ligin kalbinin attığı şehirde, Van’daydılar. Usta televizyoncu Savaş Ay, maç öncesi ve sonrasını iki gün boyunca canlı bağlantılarla Van’daki ambiyansı tüm Türkiye’ye izletiyordu. Maç Fenerbahçe’nin 3-0 üstünlüğüyle sona ererken Vanspor ligde kalmanın, Van halkı ise lig şampiyonluğuna ev sahipliği yapmanın gururu içerisindeydiler. Vanspor’un 1.Lig’de boy gösterdiği bu sezon Van’ın tanıtımı açısından bir dönüm noktasıdır. Güzellikler diyarı Van’ımız, bu işi Vanspor sayesinde çok daha etkili ve ucuz bir şekilde başarmıştı. Her yıl yeni umutlarla lige başlayan Vanspor, üçüncü sezona da ilk maçlarını büyük takımlarla oynaması sonucu biraz tutuk başlamıştı. Bir türlü toparlanamayan Vanspor kötü sona yaklaşıyorken Teknik Direktör Nevzat Şipal yönetiminde sezonun son beş maçının tümünü üst üste kazanarak ligde kalmayı başarıyordu. Ertesi sezon bir daha korkulu rüya görmek istemeyen Vanspor’lu yöneticiler, dönemin Van Valisi Abdulkadir Sarı’nın önderliğinde birbirinden yıldız oyuncuları transfer ederken forma renginden, stadına kadar her şeyi sil baştan ele alıyordu. Takımın başına ise büyük umutlarla Trabzonspor ekolünden Ahmet Suat Özyazıcı ve Giray Bulak ikilisini getiriyordu. Türkiye Liglerinde top koşturan birbirinden kaliteli yerli ve yabancı oyuncuları bünyesine katan Vanspor, hedefini Avrupa kupaları olarak belirliyordu. İntertoto Kupasını hedefleyen Vanspor’u o  sezon tüm futbol otoriteleri yapılan flaş transferlerden sonra ligi en az ilk 5 te  bitireceğini iddia ediyordu. Ne var ki işler umulduğu gibi gitmiyordu. Sahasının onarımı yüzünden ilk 7 maçını dışarıda oynamak zorunda kalması, teknik heyet ve yıldız futbolcuların uyumsuzluğu Vanspor’u inanılmaz bir sona doğru taşıyordu. O sezon evinde oynadığı ilk maç olan ve dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ında izlediği talihsiz Antalya maçı kötü sonun başlangıcı oluyordu. Vanspor o sezon iki trilyon nakit parası, trilyonluk yıldız futbolcularıyla, Fenerbahçe ile birlikte ligin borçsuz iki takımından biri olarak 2. lige düşüyordu. Ertesi sezon Vali Abdulkadir Sarı’nın umut veren vaatleriyle Feridun Irak Başkanlığında ve Teknik Direktör Rıdvan Dilmen’le rekorları alt üst ederek Van’lı spor severleri adeta gole ve güzel futbola doyurarak, 50 takımı geride bırakıp tekrar şampiyonluğa ulaşıyordu. Sezon başında şirketleşen Vanspor’u daha sonra 50 milyara Ömer Gülüştür satın alıyordu. 1999- 2000 Sezonuna teknik direktör Samet Aybaba ile başlayan Vanspor eski hocasının tam yetkiyle başına getirildiği Fenerbahçe ile İstanbulda ilk maçına çıkıyordu. Bu maç adeta Vanspor’u o sezon nasıl bir sonun  beklediğini gösteren bir işaretle bitiyordu. Maça fırtına gibi başlayan Vanspor eski hocası Rıdvan Dilmen’in öğrettiği korner taktiğiyle bulduğu 2 golle ilk yarıyı Fenerbahçe deplasmanında 2-0 önde bitiriyordu. Fakat bu maçı 2. yarı seyircisiyle birlikte Fenerbahçe 3-2 kazanmasını biliyordu. Ancak maç sonrası Vanspor 3-0 hükmen mağlup ilan ediliyordu. Gerekçe olarak ta 18 kişilik kadroda 16 yaşında alt yapıdan futbolcu bulundurulmaması olarak açıklanıyordu. İşte bu ihmal, Vanspor’un işinin ehli olmayan, futboldan anlamayan, misyonunu kavrayamamış olan yöneticilerin elinde olduğunu belgeleyen ve hazin sonun kaçınılmaz olduğunu gösteren bir işaretti. Nitekim Vanspor o sezon aldığı kötü sonuçlarla ve cefakar seyircisine küstürülmüş olarak, adeta yağmalanan bir gemi misali yıldız futbolcuları bir bir satılarak talan ediliyordu. Sonunda Vanspor efsanesi bitiyordu ve tüm Türkiye, Federasyon olanı biteni elini kolunu bağlayarak izliyordu. Cefakar seyircisi ise acıların en büyüğü olan evlat acısını yaşıyordu adeta. Son hızla amatöre kadar düşen Vanspor maçlara çıkacak gücü bulamıyordu ve en sonunda yüz milyarlarca borcu ile tasfiye ediliyordu. Kırmızı siyah renklerin kara yazısı, doğunun makus talihi Vanspor’u da bitiriyordu işte. Böylece Süper Lig tarihinde boy gösteren, fırtına gibi esen, 4 büyüklere kök söktüren sonrada yok olan kulüpler gibi tarihteki yerini alıyordu Vanspor.

Eski adıyla 1. Lig’den, şimdiki adıyla Süper Lig’den onlarca takımın gelip geçtiğini görüyoruz. Süper lig’de 1959’dan bugüne kadar tam 67 kulüp mücadele etmiş. Bu kulüplerden bugün sadece 18′i Süper Lig’de; 42’si ise 2. Lig A ve B ile 3.Lig’de mücadele ederken, 7’si  ise ya kapılarına kilit vurmuş ya da amatör kümede ölüm kalım savaşı veriyor. ‘‘Boluspor deplasmanı kabus gibi, Eskişehirspor Sevilla’ya sahayı dar etti, Göztepe’den Atletico Madrid’e 3 gol, Zonguldakspor aldığı galibiyetle 24. haftada da liderliğini perçinledi, Orduspor UEFA’ya yelken açtı, Van Canavarı hamsiden sonra kartalı da yuttu…’’diye başlayan manşetlerle bu takımlar bir dönem Türk futboluna damgasını vurdular. Müthiş performanslarıyla lig’in tozunu attırdılar ve şimdi yok oldular. Bu kulüplerin çoğu ya parasızlıktan ya da kötü yönetimden dolayı Süper Ligden düşmüş durumdalar. Süper Lig’e bugüne kadar Marmara Bölgesi 21 takım, İç Anadolu; 16, Karadeniz; 8, Ege; 7 takım Akdeniz; 5, Doğu Anadolu Bölgesi 4 ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 3 takım göndermiştir. Doğu Anadolu takımlarının Süper Ligde mücadele ettikleri sezon sayısına bakıldığında; iki kez süper Lige çıkma başarısı gösteren iki takımdan Malatyaspor’un 10 sezon, Vanspor’un ise 5 sezon mücadele ettiklerini görüyoruz. Diğer iki takım; Erzurumspor 3, Elazığspor ise 2 sezon mücadele etmiş durumda. Görüldüğü gibi Süper Lig’de tutunmak çıkmaktan daha zor. Nitekim, parasızlık yada kötü yöneticilerin kurbanı olan takımların sonu amatör küme, daha da kötüsü astronomik borçlar nedeniyle tasfiye ile sonuçlanıyor. Süper Lig tarihinde İstanbulspor, Adanaspor, Vanspor, Malatyaspor, Dardanelspor, Siirt Jetpaspor gibi kulüplerin şirketleşmelerine karşın, mali ve sportif başarısızlık nedeniyle küme düştük­lerini; yine bu kulüplerimizden Vanspor ve Adanaspor’un mali olanaksızlıklar nedeniyle maçlarına çıkamadığı için 2. Lig’den üçüncü lige düşürül­düğünü ve daha sonra da icrai takipler so­nucunda tasfiye olunduğunu görüyoruz. Diğer kulüpler İstanbulspor, Adanaspor ve Siirt Jetpa spor ve Çanakkale Dardanelspor’un yöneticilerinin iş yaşamlarındaki politik ve parasal sorunları nedeniyle mali darboğaza girerek Süper Lig’e veda etmişler. Bu takımlardan Dardanelspor elin­deki yetenekli oyuncuları satarak sıkıntılarından kurtulma­ya çalışırken; Istanbulspor da Saffet Sancaklı tarafından satın alınarak, bu acıklı sondan kendini kurtarmış oldu. Şimdilerde Van Belediyesinin yoktan var edip bizlere hediye ettiği Belediye Vanspor’la teselli buluyoruz. Van halkı öylesine tutkuyla bağlı ki kırmızı siyahlı renklere hem de 3. lig maçında stadı 13.000 kişiyle dolduracak kadar. Dileriz bu tutku sonunda büyük bir mutluluğa dönüşerek Medarı İftiharımız olan efsane Vanspor’u tekrar bizlere kazandırır.   

                                                                                   
E. ORMAN

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol